Eğitim Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

NASA’dan bilim insanları istenmeyen sonun ne olacağını açıkladı

Bilim dünyası, dünyanın sonunun nasıl geleceğine ilişkin çalışmalarına devam ediyor. Bilim dünyasında sıkça tartışılan ''Dünya''daki oksijenin sona ermesi'' teorisi hakkında flaş gelişmeler yaşandı. Buna göre NASA''dan bilim insanları, uzayda uzun ...

Dünya Üzerindeki Oksijenin Tükenmesi: NASA’nın Araştırması ve İlginç Bulguları

Bilim dünyası, dünyanın sonunun nasıl geleceğine ilişkin çalışmalarıyla gündemde. Bu kapsamda NASA’dan bilim insanları, ”Dünya üzerindeki oksijenin sona ermesi” teorisi üzerinde yeni bir araştırma yürütüyor. Son gelişmelere göre, uzayda uzun süre geçirmenin insan vücudu üzerindeki fiziksel etkileri konusunda dikkate değer bir bulgu elde edildi.

Bilim insanları, Mars’a insan gönderilmesinin ardından uzun süre bu gezegende kalacak olan bireylerin fizyolojik değişimlerini inceledi. Amerikalı uzmanlar, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda neredeyse bir yıl kesintisiz kalan emekli astronot Scott Kelly’nin kalbinin, haftada 6 gün pedal çevirme veya dayanıklılık egzersizleri yapmasına rağmen küçüldüğünü belirledi.

0,74 Gram Hacim Kaybı

Yapılan araştırmanın detayları, Amerikan Kalp Vakfı’nın “Circulation” dergisinde yayımlandı. Uzmanlar, Scott Kelly’nin 27 Mart 2015 ile 1 Mart 2016 tarihleri arasında Uluslararası Uzay İstasyonu’nda geçirdiği 340 gün boyunca, kalbinin sol karıncığının haftada 0,74 gram hacim kaybettiğini açıkladı.

Ayrıca, bu hacim kaybının kalbin fonksiyonlarını etkilemediği vurgulanırken, benzer bir küçülmenin 2018’de Pasifik Okyanusu’nu 159 günde geçen uzun mesafe yüzücüsü Benoit Lecomte’de de gözlemlendi.

Egzersiz Kalbi Küçülmekten Koruyamadı

Bu durumlar, uzun süre yer çekimsiz ortamda bulunmanın kalbin yapısal özelliklerini değiştirdiğini ve düşük yoğunluklu egzersizin bile kalpte küçülmeye engel olamadığını ortaya koyuyor. Araştırmacı Dr. Benjamin Levine, konuyla ilgili olarak, “25 yıldır kalbin uzay seyahati, egzersiz ve yüksek irtifaya uyum sağlama üzerine yapılan araştırmalardan öğrendiğim bir şey var: Kalbin, bulunduğu ortama hızla adapte olabilen son derece uyumlu bir organdır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.