İstanbul depremi kaç atom bombası gücünde?

İstanbul’u Sarsan 6,2 Büyüklüğündeki Depremin Enerji Gücü

İstanbul, 23 Nisan 2025 öğle saatlerinde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, sarsıntının Marmara Denizi’nin 6,9 km derinliğinde meydana geldiğini açıkladı.

Deprem kent genelinde paniğe neden oldu ve 150’den fazla kişi yüksekten atlama ya da düşme sonucu yaralandı. Avrupa yakasında Büyükçekmece’ye uzanan bir hatta onlarca artçı deprem kaydedildi ve merkez üssüne yakın yerleşimlerde kısa süreli iletişim kesintileri yaşandı.

Bu güçteki bir depremin ne anlama geldiğini anlamak için sismik enerjiyi daha tanıdık bir ölçekle karşılaştırmak gerekiyor. Sismoloji biliminde depremlerin enerjisi “log₁₀ E = 1,5 M + 4,8” formülüyle hesaplanıyor. Formüldeki M, depremin moment büyüklüğünü, E ise joule cinsinden açığa çıkan enerjiyi gösteriyor.

Bölgenizdeki Depremleri Anlık Takip Edebileceğiniz Uygulamalar

Bölgenizdeki deprem risklerini anlık olarak takip edebileceğiniz kullanışlı ve işlevsel mobil uygulamaları bir araya getirdik.

İstanbul’u sarsan 6,2 büyüklüğündeki depreme bu formül uygulandığında açığa çıkan enerji 1,3 × 10¹⁴ joule. Bu sayıyı daha anlaşılır kılmak için 1 ton TNT’nin 4,184 × 10⁹ joule enerji ürettiği bilgisiyle değerlendirdiğimizde Silivri depreminin yaklaşık 30 kiloton TNT’ye eşdeğer bir enerji açığa çıkardığını söyleyebiliriz.

1945’te ABD tarafından Japonya’da Hiroşima’ya atılan “Little Boy” atom bombasının ortalama 15 kiloton güce sahip olduğunu belirtelim. Yani İstanbul’u sarsan depremde ortaya çıkan enerji iki Hiroşima bombası gücündeydi.

Deprem büyüklüğünün logaritmik bir ölçekte ifade edildiğini hatırlatmak gerekiyor. Bu nedenle her tam sayı artış, enerjide yaklaşık 32 kat artış anlamına geliyor. İki yıl önce yaşanan 7,8 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depremini aynı formülle hesapladığımızda, 3,0 × 10¹⁶ joule enerji açığa çıktığını görüyoruz. Bu da yaklaşık 7,6 megaton TNT eşdeğeri demek. Böylece Kahramanmaraş depremi, İstanbul’daki depremden 250 kat daha fazla enerji açığa çıkardı.

Depremden Sonra Neden Kimseyi Arayamıyoruz?

İstanbul’da yaşanan depremler sonrası vatandaşlar sevdiklerine ulaşmak için yaşadıkları zorluğu sosyal medyada dile getirdi.

Atom bombası karşılaştırmasına devam edersek, Kahramanmaraş depremi 500’den fazla Hiroşima bombasına eşdeğer bir güç üretti. Sayısal verilerin bu kadar çarpıcı olmasına rağmen, atomik ve sismik enerjilerin etki mekanizmalarının tamamen farklı olduğunu vurgulamak gerekiyor.

Nükleer patlamalar enerjilerinin çoğunu basınç dalgası, ısı ve radyasyon olarak, çok küçük bir alanda ve çok kısa sürede açığa çıkarıyor. Depremler ise aynı miktardaki enerjiyi yer kabuğunun geniş bir alanına yayarak daha uzun sürede boşaltıyor. Bu nedenle aynı enerji miktarına sahip olsalar bile nükleer patlama ve deprem çok farklı yıkım desenleri oluşturuyor.

İstanbul’daki depremin iki Hiroşima bombası gücünde olmasına rağmen nispeten az hasara yol açması depremin derinliği, odak noktasının denizde olması ve yapı stokunun görece dayanıklılığıyla açıklanabilir. Ancak bu durum gelecekte daha büyük depremlere karşı rehavete kapılmamız gerektiği anlamına gelmiyor.

Bilim insanları Marmara Denizi’nde gelecekte 7,2 ile 7,6 arasında bir deprem olabileceğini dile getiriyor. Bu da İstanbul’u sarsan son depremden 10 ila 25 kat daha büyük, yani 300 ila 750 kiloton TNT gücünde bir enerji anlamına geliyor. Yani 20 ila 50 Hiroşima bombası gücünde bir depremi işaret ediyor.

Related Posts

İşte En Yeni 10 Ücretsiz Steam Oyunu

Dolar yükseliyor, oyun fiyatları uçuyor ama eğlenmek için cebinizden tek kuruş çıkmadan harika dünyalara adım atabilmeniz için en yeni ücretsiz Steam oyunlarını seçtik!

COVID gibi solunum yolu enfeksiyonları, uyuyan kanser hücrelerini harekete mi geçiriyor?

Yeni bir araştırma, COVID-19 ve grip gibi enfeksiyonların, tedavi sonrası pasif durumda kalan kanser hücrelerini yeniden aktive edebileceğini ortaya koydu.

Evrenin en büyük gizemi çözülüyor: Yapay zeka, karanlık maddeyi tespit edecek saat geliştirdi!

Bilim insanları, evrenin görünmez ve gizemli bileşeni karanlık maddeyi ortaya çıkarabilecek bir “nükleer saat” geliştiriyor. Yapay zeka destekli gelişmiş ölçüm teknolojileri sayesinde araştırmacılar, Toryum (Thorium)-229’un hassas rezonans yapısını analiz ederek bu doğaüstü saatle karanlık maddeyi tespit edebilecek. Ancak bu teknoloji; evrenin karanlık yanına dair etik ve felsefi soruları da beraberinde getiriyor.

Sanal gerçeklikte koku! Duyuların dijital devrimi

Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi, görsel ve işitsel deneyimleri uzun süredir kullanıcılara sunuyor, ancak koku duyusunun dijital ortama entegrasyonu, bu alanda devrim niteliğinde bir yenilik olarak öne çıktı. Bilimsel araştırmalar ve uluslararası …

On optik saat, altı ülke ve tek bir amaç: Zamanı yeniden tanımlamak!

Avrupa’da farklı laboratuvarlar, optik saatleri senkronize ederek bir saniyenin tanımını yeniden düşünmek için güçlerini birleştirdi. Deney, zaman ölçümündeki belirsizlikleri azaltmayı hedefliyor.

Yapay zeka görsellerine karşı filtreleme dönemi başlıyor

Alternatif arama motoru DuckDuckGo’nun kullanıcıları, artık arama sonuçlarında yapay zeka ile üretilmiş görselleri görmek isteyip istemediklerine kendileri karar verebilecek.