“Dokuzlu HPV aşısı, kanserlerin yüzde 90’ına karşı tam koruma sağlıyor”

 Servikal Patolojiler ve Kolposkopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Faruk Köse, 9’lu HPV (İnsan Papilloma Virüsü) aşısının kadın ve erkeklerde kansere yol açan 15 yüksek riskli HPV tipinin yüzde 90’ından sorumlu 7 tipe ve siğillere neden olan 2 tipe karşı tam koruma sağladığını belirtti.

Prof. Dr. Köse, Sağlık Bakanlığınca Ulusal Aşı Programı’na dahil edilerek ücretsiz olarak uygulanacağı açıklanan, insan vücudunda birçok kansere ve hastalığa yol açan HPV aşısına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Köse, HPV’nin kadınlarda en çok rahim ağzı kanserine yol açtığını, erkeklerde ise ilk sırada baş boyun kanserlerinin görüldüğünü aktararak, “Makat kanserleri ve son sırada yine erkeklerde HPV ilişkili erkeklik organının kanser öncesi lezyon ve kanserleri söz konusu olabilir. HPV sadece seksüel bulaşan bir mikroptur. Çünkü 37 dereceye ihtiyaç duyan bir mikroptur. Havuzdan, denizden, hamamdan, tuvaletten bulaşmaz. Ancak bulaştıktan hemen sonra problem çıkarmaz.” ifadelerini kullandı.

En erken 1,5, en geç 15 yıl sonra kanser öncesi lezyonların başladığını, ilerlemiş haline geldikten 20 sene sonra ise rahim ağzı kanseri görülebildiğini vurgulayan Köse, “100 kadının HPV mikrobu ile iltihap kaptığını varsayarsak sadece 1 kadın kansere gider. O da kontrol edilmediği ve tedavi edilmediği takdirde. 100 kadından biri kanser oluyor. HPV vücuda bulaştıktan sonra ortalama 5 ila 6 yıl sonra yüzde 85-95 kendiliğinden temizlenir. Vücut kendisi temizliyor. Temizleyemediği zaman kanser öncesi lezyon veya kanserlere sebep olabiliyor.” dedi.

“Hem erkek hem kadın cinsiyet gözetmeksizin aşılanmalı”

Köse, HPV’nin görülme sıklığının çok fazla olduğuna işaret ederek, kişilerin düzenli test yaptırmadığı ve vücudun kendini temizlediği için hastalığın fark edilmediğini belirterek, taşıyıcı olan kişilerin yüzde 98’inin erkekler olduğunu aktardı.

HPV’nin önlenebilir ve dünyadan silinebilir bir hastalık tipi olduğunu kaydeden Köse, “Dünya Sağlık Örgütü 90-70-90 hedeflerini 2030 yılına kadar bütün dünyada yapabilirse 2120 yılında, nasıl ki çiçek hastalığı dünyadan kayboldu, silindi, HPV ilişkili hastalıkların da silinmesini, rahim ağzı kanserinin yok olmasını hedeflemektedir. Dolayısıyla en etkili tedavi aşılama. İkinci etkilisi de tarama.” diye konuştu.

Köse, HPV aşılarının önemine ve türlerine değinerek, şöyle devam etti:

“Bütün dünyada 2’li, 4’lü ve 9’lu aşı var. 2’li aşının içerisinde kanserlere en çok sebep olan HPV tipi, tip 16 ve tip 18 dediğimiz iki numara var. Kanser yapabilen, bugün için bildiğimiz 15 tane HPV tipi var. Türkiye’de kadınlarda yıllık ortalama 40 bin, erkeklerde de 40 bin, 80 bin siğilden bahsediyoruz. Dolayısıyla 4’lü aşı, 2’li aşıdan doğal olarak daha iyi siğillere karşı koruyor. 9’lu aşıda ise 9 tane tipe karşı koruma var. 9’lu aşı, 15 yüksek riskli HPV tipinin yüzde 90’ından sorumlu 7 tipe ve siğillere neden olan 2 tipe karşı tam koruma sağlıyor. Özellikle HPV’nin hem kadın hem erkekte sorun olduğunu ve kaynağın da erkek olduğunu bildiğimize göre hem erkek hem kadın cinsiyet gözetmeksizin aşılanmalı.”

 “Aşılar tedavi edici değil, koruyucu”

Aşılarda hatırlatma dozu olmadığını, aşılanmış kişilerde koruyuculuğun devam ettiğini vurgulayan Köse, şunları dile getirdi:

“Bütün aşılarda olduğu gibi aşı yapılan yerde kızarıklık, çok az bir ağır ateş olabilir. Bu aşılara mahsus olmak üzere baş dönmesi ve göz kararması olabilir. Bu baş dönmesi ve göz kararması için de bir 15 dakikalık dinlenme yeterli. Herhangi bir şekilde alerji varsa uygulamak mümkün değil. Kişinin kanseri varsa uygulamanın hiçbir değeri yok, hiçbir faydası da yok. Çünkü bu aşılar tedavi edici aşılar değil, koruyucu aşılar. Dolayısıyla bu iki grup dışında uygulanamayacak bizim için bugün bildiğimiz net bir grup yok.”

Köse, çocukluk çağı aşılarında Türkiye’nin en iyi ülkeler içerisinde yüzde 98 gibi son derece yüksek bir oranla birinci sırada olduğunu belirterek, aşı karşıtlığının hiçbir bilimsel dayanağı olmadığını kaydetti.

(AA)

Related Posts

Artvin İl Sağlık Müdürlüğüne dikkat çeken atama

Artvin İl Sağlık Müdürlüğüne dikkat çeken atama

“Aşırı sıcaklarda elektrolit dengesinin bozulması kalp krizi riskini artırıyor”

“Aşırı sıcaklarda elektrolit dengesinin bozulması kalp krizi riskini artırıyor”

Türkiye Afganistan mı oluyor?

Sağlık yasası içerisinde komisyonda büyük tartışmalar olmasına rağmen, tıbbi kenevire izin veren yasa CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ve Dr. Aylin Yaman’ın sert konuşmalarına rağmen Meclis’ten geçti. Uzmanlar madde bağımlılığına dair endişelerini paylaştı.

Tavuk yumurtası mı yoksa bıldırcın yumurtası mı? Hangisi daha sağlıklı

Yıllardır süregelen tavuk yumurtası mı yoksa bıldırcın yumurtası mı daha sağlıklı sorusuna beslenme uzmanları açıklık getirdi.

Sağlık taramalarında ‘kronik’ tehlike: 232 bin kişiye diyabet 81 bin kişiye hipertansiyon tanısı konuldu

Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde yürüttüğü kronik hastalıkların erken tanısı ve takibine yönelik çalışmalar kapsamında önemli sonuçlar elde etti.

Uzmanı uyardı: D vitamininin yanlış kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir

Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Semiha Ayaydın Kaplan, koronavirüs dönemi sonrasında özellikle de bağışıklığını güçlendirmek için doktor tavsiyesi olmadan D vitamini kullanımında meydana gelen artış hala devam ettiğini söyledi. Dr. Ayaydın Kaplan, “Her vitaminin fazlası zarar. D vitamini eksikliği ciddi bir sağlık sorunu olsa da bilinçsiz ve aşırı kullanımı böbrek ve kalp sağlığı başta olmak üzere pek çok riski beraberinde getirebiliyor” dedi.