Eğil İlçesi Yukarı Haydan Köyünde 8 Haziran günü köyün muhtarı olan babası Selahaddin Umay’ı 5 aylık hamile olan annesine şiddet uyguladığı için tek el ateş ederek öldüren 13 yaşındaki tutuklu sanık M.A.U hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçları Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.
EŞLERE UYGULADIĞI ŞİDDET İDDİANAMEDE
İddianamede, Selahaddin Umay’ın 5 aylık hamile eşinin karnına tekne atıp kafasına bıçak sapıyla vurup kanattığı belirtildi. İlk eşi ile ikinci eşine ve bunların çocuklarına sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, ancak kendisinden yaşça küçük olan üçüncü eşine ve onun çocuklarına pozitif ayrımcılık yaparak şiddet uygulamadığı ve şiddet sonrası hastaneye ve jandarmaya gitmelerine de izin vermediği belirtildi.
İKİ FARKLI RAPOR
Dicle Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı, babasını öldüren M.A.U.’nun işlediği cinayetin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamadığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediğini rapor etti. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu ise çocuğun algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini yeterince gelişmiş olduğunu bildirdi.
M.A.U.’nun hamile annesini kanlar içinde görünce engelleyemediği babasını öldürdüğünün belirtildiği iddianamede, hakkında ağır tahrik uygulanıp uygulanmayacağının mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Selahaddin Umay’ın ölümünün ardından AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu da köye giderek taziyeye katılmıştı.
BİR KORKU FİLMİ GİBİ ANLATTI..
M.A.U ifadesinde şunları kaydetti:
“Babamın biri resmi, ikisi imam nikahlı üç eşi var. Benim de kimlikteki annem Ayten Umay olsa da resmi nikâhlı olduğu için babam bizi onun nüfusuna kaydetmiş. Öz annem Esra Akgündüz’dür. Babamın diğer eşi Hanım Umay’dır. Babam eline geçirdiği cisimlerle hem annemi, hem bizi, hem de resmi nikâhlı ilk eşi Ayten ve onun çocuklarını sürekli dövüyordu.
Dövdükten sonra da karakolluk olmamak için hastaneye gitmemize izin vermiyordu. Hanım ve Hanım’dan olan çocuklarını ise hiç dövmezdi. Olay günü annem ile kuması olan ve babamın çok sevdiği eşi Hanım tartıştılar. Babam beni yanına çağırdı. Hanım Umay’dan olan bebek Recep Tayyip’i tutmam için bana verdi. Ben de bahçede çalıştığım için üzerim kirliydi bebeği annem Esra’ya verdim.
Üvey annem babama kızdı ve annemi kastederek, ‘Bebeğimi bu cibilliyetsize niye veriyorsun?’ dedi. Annem kızarak bebeği babama geri verip eve gitti. Annem ve üvey annem tartışmaya devam ederken babam elindeki bıçakla bir köşede karpuz kesip yiyordu. Babam annemi sürekli sopa ve kemeriyle dövdüğü için anneme zarar vereceğini düşünerek babamın peşinden gittim. Annem hamile olduğu için çok endişelendim. Çünkü annemi dövmesini istemiyordum.
Babam resmi nikâhlı eşi Ayten’i de tekme, tokat; sopa eline ne geçirirse feci şekilde dövüyordu. Beni tekme, tokat ve sopalarla 7-8 kez dövmüştü. Annemin daha önce de kafasını yarmıştı, yine hastaneye gitmemize engel olmuştu.
Elindeki bıçakla anneme zarar vereceğini düşündüm, çünkü evde buna engel olacak yetişkin erkek yoktu. Babam 5 aylık hamile olan annemin kafasına bıçağın kabzasıyla vurunca başından kanlar aktı. Engel olmaya çalıştım ama başaramadım.
Bu sırada üvey annem Ayten ve çocukları da gelerek engel olmaya çalıştılar. Annemi kanlar içinde görünce 112’yi arayıp yardım istedim. Babama ambulansı aradığımı söyleyince çok kızdı ve üzerime yürüdü. Ben de amcama ait tabancayla korktuğum için bir el ateş ettim. Çok korktuğum için onu vurmak zorunda kaldım.
Tabanca kullanmayı filmlerden ve oyuncaklarımdan öğrenmiştim. Tek suçum tetiği çekmemdir. O tetiği çekmeseydim babam annem ve beni öldürecekti.”
112’Yİ ARADIĞIM İÇİN BABAM DELİYE DÖNDÜ
M.A.U.’nın kız kardeşi Y.U da babalarının kendilerine şiddet uyguladığını doğrulayarak, “Kardeşim babama ambulans çağırdığını söyleyince babam öfkeden deliye döndü. ‘Seni de anneni de öldürürüm’ diyerek üzerine yürüdü. Kardeşim de geriye doğru yürüyerek ‘Üzerime gelme baba’ dedi. Onu da döveceğini düşünerek üzerindeki silahı doğrultunca babam daha da öfkelendi ve daha çok üzerine yürüyünce kardeşim de ‘Daha fazla gelme sıkarım’ dedi. Kardeşimi vazgeçirmek için babamın önüne attım kendimi ama kardeşim çok korkmuştu. Tetiğe bastı” dedi.
ANNESİNİ KORUMAK İÇİN VURDU ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM
Ölenin resmi nikâhlı eşi Ayten Umay da eşinin dini nikahlı iki eşi arasında tartışma çıktığını belirterek, “İki kuma birbirine haraket ediyordu. Eşim hem bana, hem de ikinci eşi Esra’ya şiddet uyguluyordu. M.A.U da buna dayanamadı. Babası onun da üzerine yürüyünce ‘Gelme sıkarım’ dedi. Eşim ciddiye almayınca o da babasını boynundan vurdu. Annesine şiddet uygulandığına her defasında tanıklık eden M.A.U. kendini ve annesini koruma amacıyla babasını vurmuş olabilir. Şikâyetçi değilim” dedi.
Çocuğun öz annesi Esra Akgündüz de, “Oğlumun gözü önünde beni dövdü. Kafamdan kanlar gelince oğlum da bir anlık öfke ile kendisini de döveceğini düşünerek amcasına ait silahla babasını vurdu” dedi.