Eğitim Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Suriye’de Rus üssüne sığınan Aleviler anlatıyor: ‘Oğlunu öldürüp, yüreğini yakacağız’

Suriye'de Rus üssüne sığınan Aleviler anlatıyor: 'Oğlunu öldürüp, yüreğini yakacağız'

“`html

Dalaal Mahna, gözyaşları içinde “Tek oğlum, daha sadece 25 yaşındaydı” diyerek acısını dile getiriyor.

“Oğlumu götürürken, bana ‘Onu öldüreceğiz ve kalbini yakacağız’ dediler,” diye aktarıyor.

Bu, Dalaal’ın oğlunu son kez gördüğü an oldu. Oğlunun silahlı kişilerce vurulduğunu belirtiyor.

Mahna, Suriye’nin Alevi azınlığından olup, geçtiğimiz hafta artan mezhep temelli şiddet olaylarının hedefi oldu.

“Herkes oğlumun diyabet ve anemi hastası olduğunu biliyordu. Geçim sağlamak için elinden geleni yapıyordu,” diyor.

Dalaal ile, ülkenin batısındaki kıyı bölgesinde bulunan Rus askeri üssüne sığınan on binlerce mülteci arasında karşılaştık.

Bir savaş gözlem grubu, 6 Mart’tan bu yana Lazkiye ile komşu olan Tartus, Hama ve Humus bölgelerinde çoğu Alevi olan 1400’den fazla sivilin yaşamını yitirdiğini rapor ediyor.

Dalaal, dehşet dolu bir hafta hakkında konuşmaya istekli olan az sayıda insandan biri oldu.

Suriye'deki mülteci durumu

‘Yargısız infazlar’

Şam yönetimi, kendisi de Alevi olan devrik lider Beşar Esad’a bağlı güçleri isyanlara karşı gönderdiği operasyonların ardından bölgede kanlı çatışmalar yaşandı.

Şiddet, Cebele kasabasında 13 güvenlik görevlisinin saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmesinin ardından arttı.

Sünni İslamcılar tarafından yönetilen güvenlik güçleri, sonrasında Alevi topluluklarına yönelik intikam amaçlı cinayetlerle suçlanmakta.

BM İnsan Hakları Ofisi, sonraki dört gün içinde, aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu ailelerin sistematik olarak öldürüldüğünü belirtti.

Çarşamba günü, bir BM Sözcüsü, şu an itibarıyla 111 sivilin ölümünün doğrulandığını, ancak bunun çok daha yüksek bir sayıya ulaşabileceğini belirtti.

Sözcü, birçok olayın yargısız infazlar niteliğinde olduğunu vurguladı.

Suriye'deki olaylardan biri

BBC ekibi bölgeye ulaşırken, havada dumanlar yükseliyordu ve yollar kapanmıştı.

Yolda ilerlerken, mermilerle delik deşik olmuş bir araca rastlıyoruz. Aracın içindeki ölü sayısı belirsiz.

Fakat, herhangi bir insanın bu araçtan sağ çıkabileceğini düşünmek zor.

Suriye'de mesajı taşıyan araç

Bu araçta kimlerin bulunduğunu bilmek zor ama büyük ihtimalle hayatlarını kaybettiler.

Uluslararası yolda, “eski rejimin kalıntıları” olarak tanımlanan güçlerin düzenlediği saldırılar ve Alevilere yönelik intikam cinayetleri sonrasında, bölge bir süreliğine sakinleşti ama olayların izleri hala görülmekte.

Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı güçlerin eşlik ettiği bir ziyarette, hala çalılık alanlarda ve toplu mezarlıklarda onlarca ceset bulunduğuna tanıklık ettik.

Güvenlik için dağlara kaçış

BBC’ye konuşan güvenlik kaynakları, Cebele’deki saldırının ardındaki Esad destekçilerinin hepsinin etkisiz hale getirilmediğini belirtti.

Şam yönetiminin açıklamasına göre, ülkenin dört bir yanından çok sayıda güvenlik gücü bölgeye ulaşana kadar saldırganlar dağlara kaçmayı başardı.

Lazkiye kırsalında Baniyas’a konuşlandırılan yeni yönetime bağlı askerlerden Mahmud el Haik, “Hepsi bu köylerden,” şeklinde belirtiyor.

El Haik, “Hepsi bu köprünün üzerinde duruyordu, herkes olaya karıştı. Ama şimdi bu bölgeyi terk ettiler,” sözleriyle durumu aktarıyor.

El Haik’e, “Fakat ilk saldırıda Baniyas’ın büyük bir kısmını kontrol altına almayı başardılar, değil mi?” sorusunu soruyorum.

“İlk iki gün tam bir kaos vardı,” yanıtını veriyor.

“Bölge tam anlamıyla bir karmaşa içindeydi, ama Allah’a şükür, kontrolü yeniden sağladık. İnsanlar evlerine dönmeye başladı ve birçoğu, diğerlerinin de dönmesine izin verilmesi çağrısında bulunuyor,” ekliyor.

Bölgedeki iş yerleri kapalı

Şiddet olayları nedeniyle bölgedeki iş yerleri kapalı kalmış durumda.

Bölgedeki bazı köyleri hızlıca gezdiğimizde, çoğunun terk edilmiş olduğunu gözlemliyoruz.

Baniyas’ın dışındaki bir köyde, evlerini ve iş yerlerini kontrol etmek amacıyla geri dönen küçük bir grup erkekle karşılaşıyoruz.

Alevi olan Vafık İsmail, olay sırasında orada bulunduğunu belirtiyor fakat daha fazla bilgi vermekten kaçınıyor.

“Gerçekten bir şey açıklayamam. Benim alakam yok. Yemin ederim, ben karışmadım ve asla karışmam da,” diyor.

“Beni anlayın, burada yaşayan biri olarak neler gördüğümüzü sormak istemiştim,” dediğimde, korkusunu yansıtıyor.

“Kardeşim, gerçekten öyle bir şey söyleyemem. O kadar. Allah bizleri belalardan korusun,” yanıtıyla konuşmayı kapatıyor.

‘Uluslararası koruma’

Suriye güvenlik güçlerinin kontrolü, Lazkiye’nin kırsal kesiminde sona eriyor ve ardından Rusya’nın Hmeimim askeri üssü başlıyor.

13 yıl süren iç savaş boyunca Esad güçlerine destek veren Ruslarla herhangi bir koordinasyon olmaksızın, üssün dış bölgelerine girmeyi başardık.

Rus askeri üssünde yaşananlar

Binlerce Alevi aile, çeşitli silahlı grupların saldırılarından korunmak amacıyla bu üste sığındı. Zor yaşam koşullarında mücadele ediyorlar.

Dalaal’ın oğlunun öldürüldüğü yer de burası; burada dehşet verici hikayeler akıllarda taze kalmış durumda.

Ailelerin çoğu, en az bir kişiyi kaybetmiş durumda: Bir oğul, bir akraba ya da bir komşu.

Başka bir Alevi kadın, “Yaşadıklarımız karşısında uluslararası korumaya ihtiyacımız var. Evimizi, her şeyimizi bırakıp buraya geldik,” şeklinde konuşuyor.

Geçtiğimiz Perşembe günü yaşanan saldırı ve mezhep temelli şiddet hakkında çok az ayrıntı gün yüzüne çıktı.

Esad’ın devrilmesine yol açan son isyan hareketine öncülük eden Suriye lideri Ahmed eş Şara, ihmalleri kabul ettiklerini sözlerine ekledi.

Şara, müttefikleri dahil sorumlulardan hesap soracaklarını ve “Adil olmayan bir şekilde herhangi bir kan akmasının kabul edilemeyeceğini” belirtti.

Ancak zor durumda olan Suriye’de bu tür olayların açtığı yaraların hızla kapanacağına dair pek fazla umut yok.

“`