Rusya-Ukrayna savaşının sonuçlarından biri daha uluslararası gündemi hararetlendireceğe benziyor. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yıllar önce çözdüğü sınır sorunları yeniden kendisini gösteriyor çünkü. Moldova’nın bir parçası durumundaki Transdinyester bölgesinde tüm yerel yönetim kademelerinden milletvekillerinin katılımıyla bugün (28 Şubat) başkent Tiraspol’de bir kongre toplanıyor.
Bu önemli bir gösterge çünkü bu tür bir toplantıya, 1990’daki tek taraflı bağımsızlık ilanında olduğu gibi sadece önemli durumlarda başvuruluyor. Transdinyesterli muhalif siyasetçi Ghenadie Ciorba’ya göre bu kongreden, Rusya’ya katılım talebi çıkabilir. Ancak Tiraspol ile Moldova’nın başkenti Kişinev’deki siyasi çevreler bu kongrenin hem Moldova hem de Ukrayna’ya yönelik propagandif, kışkırtıcı jestlerle sınırlı kalacağını ileri sürüyor.
Böyle bir talep gelirse Moskova’nın tutumunun ne olacağını anlamak zor değil. 2006 yılında Dinyester’de yapılan bir referandumda halkın yüzde 97’si Rusya’ya katılmayı onaylamış. Ancak Rusya referandumu da Dinyester bölgesinin bağımsızlığını da tanımamıştı. Oysa Moskova 2022’de Donetsk ile Luhansk’ın kendi kendini yöneten “halk cumhuriyetlerini” devlet olarak tanımıştı. Bir sonraki adım, ele geçirilen bölgeleri referandumlar yoluyla Rusya Federasyonu’na dahil etmek olmuştu.
Kongreden çıkacak olası bir Rusya’ya katılma çağrısına Rusya’nın “evet“ demesi kolay olmayabilir. Moskova’nın, Ukrayna’nın Odesa kentini ele geçirmeden Transdinyester’e destek vermesi ya da bu bölgeye erişim sağlayabilmesi hayli zor. Rusya’nın bu nedenle önce Odesa’yı topraklarına katması gerekecek. Zaten Ruysa Devlet Başkanı Vladimir Putin Odesa’dan “Rus şehri” olarak söz ediyor. Yani böyle bir niyet var.
Kongre’yi toplayan Transdinyester Başkanı Vadim Krasnoselsky şimdiye kadar bölgeyi Ukrayna savaşına dahil etmemeyi başarmıştı. Dinyester Nehri’nin sol kıyısından Rusya’yı destekleyen destekleyen girişimleri engellemişti örneğin. Dahası Krasnoselsky kısa süre önce Ukrayna’nın Moldova Büyükelçisini kabul ederek Rusya tarafından engellenen Ukrayna tahılının taşınması konusunda yardım teklifinde de bulunmuştu. Ancak Krasnoselsky Moldova’nın yeni gümrük düzenlemeleri nedeniyle vergi ayrıcalıklarını kaybettiklerini, Transdinyester halkının “Moldova’nın baskısı”yla karşı karşıya olduğunu belirtiyor uzun süredir. Bu nedenle kongreden Rusya’ya “bizi bünyene al“ çağrısının çıkmas sürpriz olmayacak.
Rusya’ya katılma fikrine itiraz edenler hayli endişeliler. Böyle bir çağrının kabul edilmesi halinde, Ukrayna’nın hedefi haline geleceklerinden korkuyorlar. Bu nedenle bugünkü kongreyi Transdinyester‘den çok Rusya’nın çıkarlarına uygun olarak değerlendiriyorlar.
Çoğunlukla Rus, Ukraynalı Slavlar ile Rusya yanlısı Moldovalıların yaşadığı, gerçek nüfusunun 500 binden az olduğu tahmin edilen Transdinyester, 1990 yılında o zamanki Sovyet cumhuriyeti liderlerinin uyguladığı Romanya yanlısı politikaya tepki olarak Moldova’dan ayrıldı. Temmuz 1992’deki silahlı çatışmalardan sonra Moldova, Transdinyester ile Rusya liderleri inişli çıkışlı da olsa durumu istikrara kavuşturan anlaşmalara vardılar. 1,600 civarında Rus askerinden oluşan bir birlik sınırlı hareket kabiliyetiyle bölgede konuşlanmış durumda. Moldova, Sovyet döneminden kalma önemli mühimmat depolarını koruyan bu birliğin geri çekilmesini talep ediyor. Rusya 1999 yılında mühimmatı kaldırma sözü vermiş ancak bu söz tutulmamıştı. Zaman içinde, personel rotasyonlarındaki zorluklar nedeniyle mühimmatın durumu, beraberinde askeri varlık da kötüleşti.
Bugün kongre, Moskova’nın Avrupa Birliği’ne aday bir ülke olan Moldova’yı kontrol altında tutma ihtiyacına, Kremlin’in engellemek için çok uğraştığı Kiev tarafından başlatılan aynı sürece bir yanıt olabilir.
Kısa sürede kararı öğreneceğiz tabii. Katılım çağrısına bu kez Rusya ne yanıt verecek, anlayacağız.
Belki de Odesa planları daha hızlı yürürlüğe girer Rusya‘nın.
Mümkün.